2 Eylül 2011 Cuma

Günlerin Getirdikleri: İş Kurduk

Burası kişisel blogum olduğuna göre, hayatımdaki değişiklikleri yazmak için buradan daha uygun bir ortam da olamaz herhalde.

 Dostumuz Engin Öztekin'in bir toplantıdan sonra çektiği fotoğraf aynı zamanda avatarım da oldu.

2010 önemli kararların yılı oldu. Aygül'le tanıştığımızdan beri oturduğumuz Nişantaşı-Topağacı'ndaki evimizden taşınmaya karar verdik önce. Bu kararı kesin olarak verdikten ve çok sevdiğimiz mahallemizde uzun bir süre ev bakındıktan sonra madem kirada oturmaya devam edeceğiz, o zaman tertemiz, kocaman, apaydınlık bir evde yaşayalım diyerek kentin merkezinden birazcık uzaklaşma konusunda anlaştık. Temmuz 2010'da Göktürk'te bir siteye taşındık. Umuyorum ki yeni evimizin kocaman ölçüleri ailemizin genişlemesi için de bir fırsat olacak.

2010'da aldığımız diğer önemli karar da karı koca birlikte çalışmak üzere kendi işimizi yapmak istediğimizdi. Yeni evin verdiği ilhamla da sonbaharda şekillenen iş modellerini düşünüp taşınıp belirli aşamalara getirdik ve yıl sonuna doğru ben Tofaş'a istifamı verdim, Aygül de dijital proje direktörlüğü yaptığı UltraRPM'den ayrılma kararını aldı.

Aygül şirket kuruluş evraklarını imzalarken.

2011 başında Bigumigu (Bilgisayar Reklam Tasarım Danışmanlık Hizmetleri) Limited Şirketi'ni kurduk. Şirketlerin özellikle pazarlama bölümlerine özel bir trend danışmanlığı modeli geliştirdik. Reklam-pazarlama sektörlerindeki tecrübelerimizi internet-sosyal medya tecrübelerimizle birleştirerek İletişim Trendleri Raporu adında bir ürün üzerinde çalışmaya başladık. Bunun için yıllarımızı verdiğimiz Bigumigu.com dışında bir site açtık (dışarıdan ziyarete kapalı) ve bu sitede sektör, mecra ve kategorilere göre sınıflandırdığımız yüzlerce yeni içeriği kayıt altına almaya başladık. İşimizle ilgili daha fazla bilgiyi bu sayfadan öğrenebilirsiniz: http://www.bigumigu.com/trend

Aygül'le ilk müşteri sunumumuz için bina girişinde beklerken. 

Henüz lansman aşamasındayken Avea'nın bizimle iletişime geçmesi en büyük şanslarımızdan birisi oldu ve Avea ilk müşterimiz olarak bizden aylık olarak iletişim trendleri danışmanlığı hizmetini almaya başladı. Bu arada şirketi kurmadan önce modellediğimiz bir çok çalışma yöntemini esnetmek, hatta değiştirmek zorunda kaldık. Bu açıdan ilk müşterimizin hizmetimizden faydalanma potansiyeli çok yüksek ve bizi sonuna kadar zorlayacak bir müşteri olması gerçekten büyük bir fırsat oldu bizim için. Böylece artık her ay çok daha iyi bir şekilde kalibre edebildiğimiz bir sunum yöntemi geliştirmeyi başardık.

Promoqube da bizimle erken temasa geçen kurumlardan birisi oldu. Sosyal medya kavramı henüz kıvılcımlanırken bu alanın öncü ajanslarından olmayı başarmış olan Promoqube da vizyonumuzun gelişmesinde büyük katkıda bulundu. Bir reklam ajansına trend sunumu yapmanın zorlayıcı tarafı içeriklerimizin arka planını çok daha derin araştırmamıza sebep oldu. İddiamız anlattığımız her sayfanın detaylı bilgilerine haiz olmaktı ve bununla ilgili yeni refleksler geliştirdik.

Tabii bazı sürprizlerle de karşılaştık. Şirketten para çıkarma konusu biraz zormuş, kendimize maaş bağladığımızda çok ciddi oranlarda Bağ-Kur pirimini cebimizden yatırmak zorunda olduğumuz için zaten azıcık olarak belirlediğimiz maaşlarımızın önemli bir bölümü Bağ-Kur'a gitti. Ayrıca şirket kuran dostlarımızın çok iyi bildiği gibi vergi dönemlerini de önden düşünerek şirket kasasını ona göre yönetmek gerektiğinden kimi zaman kazancımızla orantılı olmayan küçük paralarla yetinmek zorunda kaldık. Hala şirketin gelirlerini düzgün yönetmek adına aldığımız maaşları çok kontrollü bir şekilde arttırıyoruz. Neyse ki sabit giderlerimiz çok düşük olduğu için gelirleri arttırmak hevesimizle doğru orantılı ilerliyor.

İşe başlarken karı-koca çalışmanın zorlukları da pek çok kez hatırlatılmıştı Aygül'e de bana da. Tabii bundan 4 yıl önce kadar aynı şirkette yönetici olarak çalıştığımızda ikimiz de ne kadar zorluk yaşayabileceğimizi zaten deneyimlemiştik. Diğer yandan, Bigumigu'yu bir internet sitesi olarak yönetirken zaten zaman içinde kendiliğinden gelişmiş bazı iş bölümlerini sakince paylaşmış ve birbirimizin iş yapış şekillerine saygı göstermeyi de öğrenmiştik. Şirkette de bu modeli devam ettiriyoruz. Net bir iş ayrımı olmasa da, müşterilerle görüşmeleri benim yapmam, para-pul işlerini de Aygül'ün takip etmesi biraz doğal bir şekilde gelişti. Şimdi de sunum içeriklerini paslaşarak birlikte oluştursak da, sunumu son haline getirmek genellikle Aygül'ün işi. Müşteriye gittiğimizde sunumları da daha çok ben yapıyorum ama Aygül de mutlaka destek veriyor bana sunumlarda. Sonuçta hayatımı paylaştığım insanla iş yapmak başkalarıyla iş yapmaktan daha zor değil, çoğu zaman daha kolay. Bir de birlikte çalıştığınız insanın iş yapma ahlakına ve sorumluluk duygusuna hayran olduğunuzu hayal edin, aslında bu kadar güzel karı-koca çalışmak -çoğunlukla- bizim için.

Sık duyduğum bir başka soru da, ofis hayatından sonra böyle iki kişilik bir çalışma şeklinde canımın sıkılıp sıkılmadığı. Tabii ki ofisteki gibi sabahtan akşama kadar mavra-muhabbet ortamı yakalamak artık benim için mümkün değil. Diğer yandan artık ne zaman iş yapıyorum, ne zaman eğleniyorum konuları birbirlerinden daha ayrılmış durumda. Çalışırken kimseyle sosyalleşmek istemiyorum, çalışmıyorsam da zaten istediğim zaman istediğim yere gidebildiğim için aslında çok daha rahat bir hayat oldu bu diyebilirim. Yine de bu rahat hayatın daha az insanlı olduğunu hatırlatmak isterim, herkes bundan benim kadar zevk almayabilir.

Social Media Week sunumumuzdan hemen önce; Aygül o akşam Serdar Kuzuloğlu'nun Sosyal Medya programına da konuk oldu.

Şirketin kurulma süreci, Aygül'ün tam olarak bizim işimize kanalize olması derken faal şekilde çalışmaya başlayalı 6 ay oldu. Bu süre içinde Avea ve Promoqube dışında Ağaoğlu ve Efes de sürekli hizmet alan müşerilerimiz arasına katıldı. Ayrıca Okuyan Us Yayınevi ve Volvo ile de proje bazlı çalışmalarımız gerçekleşti. 1 Eylül'den itibaren Marketing Türkiye dergisinde Trendler ve Markalar adlı aylık köşemde pazarlama evrenini ilgilendiren tüm trendlerden bahseden yazılar yazmaya başlıyorum. Bu arada Şubat'ta gerçekleşen Social Media Week İstanbul etkinliğinin danışma kurulunda yer alıp etkinlikte 2 de oturum gerçekleştirdik.

Tüm hayallerim tatlı bir sırayla gerçekleşirken, bazı konulara yetişememek de işin olumsuz tarafı. Hala Carluvr.com'da yazmak istediğim şeyleri yazacak zamanı bulamıyorum. Tabii zaman bulamamanın aslında başka bir şeylerin, henüz çözümlenmemiş ya da adı konulmamış başka konuların üstüne örtülen bir bahane brandası olduğunun farkındayım, bu yüzden istediğim her şeyi yapacak zamanın olduğu bir hayat tarzına doğru evrilmeye devam edeceğim.

Müşteri ile toplantı öncesinde. 

En büyük hayalim en çok sevdiğim ve en iyi olduğum şeyi iş olarak yapmaktı. Aygül'ün fikirleriyle yaktığı ışıkla aydınlanan işimizle bu hayalim gerçek oldu. Türkiye'de iletişim sektöründe henüz pazarı olmayan bir alanda hem önde gelen markalara, hem de ajanslara hizmet verebilmek ayrıca çok gurur verici. Son olarak bir tavsiye soracak olursanız, iş kurmayı düşünüyorsanız çok soru sormayın, en önemli yanıtları siz biliyorsunuz zaten; kendinizi her zaman açıklık ve dürüstlükle dinleyin. İç sesiniz hep en yetkili danışmanınız olsun.

Avea ile anlaştığımızda bizimle İstanbul'da olan anne ve babamla kutlama yemeğine çıkarken.