Bugün nihayet kendimi dinlenmiş ve enerjik hissettim. Sabah kahvaltımı güzel ve bol enerji alabileceğim şekilde yaptım ve öğleden sonra da önce kahve içtim, sonra da koşuya 1,5 saat kala bir elma yedim.
Saat 18.00 gibi dışarı çıktım. Hava oldukça güzeldi. Koşmaya başlarken nabzımın geçen seferki gibi hızlı bir şekilde yükselmeyeceğini hemen anladım. Zaten bu sefer nabız ölçer bantını göğsüme takmadan çıkmıştım.
Toplam 8,5 km mesafeyi 49 dakikada koştum. Aslında süre daha kısa olabilirdi ancak koştuğum ormanlık bölgedeki sokak köpeklerinden yer yer tırstığım için yürüyüş hızına geçmek zorunda kaldım 3-4 sefer. Koşuyu bitirdiğimde hala kendimi enerjik hissetmek muhteşemdi. Ne nefes nefese kaldım, ne de dizimde bir arıza oldu. Sadece delicesine bir ter attım. Koşuya çıkmadan tartılmıştım, döndüğümde 1,3 kg daha hafif çıktım. İşte buna su kaybetmek deniyor dostlarım. Geldiğimden beri lıkır lıkır su içiyorum. İzotonik içeceklere de başvurabilirim belki sonraki antrenmanlarda.
Yarıştan önce 2 hafta sonu kaldı sadece. Bundan sonra bantta hız, dışarıda mesafe odaklı antrenmanlar yapmayı düşünüyorum. 13 ya da 14 Ekim'de son anteranmanı yaparım herhalde.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder