Cuma gününü bitirmekteyim. Krizler ne oldu diye yazayım diye düşününce aklıma geldiler ancak. Birisi halloldu gibi. Diğeri hallolmadı ama n'apalım? Selavi.
Emrah dün gece sabaha kadar çalıştığı için evine uyumaya gitti ve RD partisi biletini bana verdi. Özlem de geliyor yani! Yaşaaa!
24'ünde izin kullanıp kullanamayacağım belli olmadı hâlâ ve bu durum can sıkıcı oldukça. Otobüste yerimi ayırtıp Şekoş'un yalnız kalmaması için planımı halletmek istiyorum bir an önce.
Eve gidip duş alacağım şimdi. Berberin suratıma sürdüğü lavanta kokularından arınsam iyi olacak.
Bir de burbon koyarım kendime duş sonrasında... Mmm, hiç fena olmaz.
Herkese iyi haftasonları!
Burbon nedir ya Settar, ya Cabbar? (in-line kelime oyunlarına son hızla devam) Fraisermıyız birader? yekten söylüyorum yarın Konya Fener'i yenerse gelirken alıcam bu kont içkilerinden bir tane (bize de bulaştı bu bahis olayları, eğlenceli). Emre var benim tayfadan, kımız işine girelim diyoruz sonuçta Ayşe Arman ile iki röportaj, bi de haftalık tabloid zımbırtılara atılacak "sosyetenin yeni trendi" başlığı. Sonra gelsin paralar, gitsin Micha Barton. Ayrıca R&D out, ARGE in. Son olarak Players Handbook'un Türkçe çevirisinden bir anektod: Healing-Ab-ı Hayat. Tek bir Türkçe kelime olmadan Türkçe çeviri demek, yeah thats the ticket my friend.
YanıtlaSil