29 Mayıs 2005 Pazar

serfor

İklim açısından bakıldığında garip bir gündü.

Alper'le ve daha sonra Ceren ve Hakan'la Coconot'ta otururken yağmur yağdı, ardından güneş açtı falan. Hakan bir adet birayı devirdi. Ceren'in ayyakkabısının filelerinin içerisinden içeriye doğru aktı bira. Hakan'la 4'er bira içtik sanırım. Sonra ben akşam yemeğinde 4 veya 5 adet de rakı götürdüm (duble denenlerden) fakat akabinde kendimi iyi hissettim mi? Hayır.

Şöyle bir komik muhabbet oldu garsonla aramda son kadeh sırasında:
"Bu kadar rakı yeterli mi efendim?"
"Hayır! Değil!"
"Ee, o zaman, tabii efendim, kem küm..."

Herifçioğlu şişenin dibini alıp götürmeyi mi planlıyordu neydi anlamadım...

Aygül bu gece Candan Erçetin'in konserine gitti. Sonra da Onur diye biriyle İndigo'ya gidecekti ama sonra vazgeçti.

Yarın İstanbul'a yolculuk var. Keşke yol bomboş olsa ve Trin hiç benzin harcamadan uçsa... (gelirken 180 YTL kadar harcadım benzine)

27 Mayıs 2005 Cuma

Jedi'nin Dönüşü

Selam. Madem hareketlerimin kestirilemez olmasından hoşlanıyorum, o zaman salıya kadar beklemeyip günlüğümü yeniden aktive edebilirim. Üstelik buraları ziyaret etmeyi ihmal etmeyen dostlara da bir kıyak çekmiş olurum böylece.

Önce başlık: Return of the Jedi ülkemizde Jedi'nin Dönüşü diye oynamıştı. Jedi'ın Dönüşü diye değil... Komik geldi hatırlayınca. Onu bir anayım istedim.

Aygül'le iki aydır birlikteyiz. En yakın dostlarıma bile anlatırken temkinli olup bas bas bağırmadığım mutluluğumu elbette ki burada da bir ketumluk süzgecinden geçirip öyle aktaracağım. Aygül gerçekten çok eşsiz bir kız. Onu kimseye benzetmek mümkün değil. Onun gibi birini hayal etmeye çalışsaydım bile bu kadar iyi bir konseptle çıkamazdım ortaya. Belki daha sonra daha fazla detay veririm.

Bugün Ankara'ya gidiyorum. İş çıkışı. Bakalım kaçta düşebileceğim yollara... Bu akşam direkt olarak ablamlara gidip onlarda kalacağım. Yarın akşam da annemlerde kalırım artık. Pazar 14:00 - 15:00 gibi dönüş yolunda olmayı planlıyorum. Pazar akşamı evde ve sevgilimin yanında olmayı istiyorum.

Bugünlerde işlerim yoğun yine. Günlüğe takılmadığım zamanlarda işte bir gelişme oldu ve artık World markasına da hizmet veriyorum Yapı Kredi dışında. Bu da işlerimi epey artırdı tabii. Bizim sektörde senenin geneli düşünüldüğünde kış aylarına göre daha sakin geçmesi beklenen zamanlara yaklaşıyoruz. Umarım biraz sakinleyip dinlenebilirim. Kafamı işlerden başka bir şeylere de vermek istiyorum. Katılmak istediğim bir yarışma vardı ve ne yazık ki katılamadım. Umuyorum ki taşınabilir bilgisayarımı aldığımda yazı yazmak gibi bazı şeyleri şimdi olduğundan daha rahat yapabiliyor olacağım.

Buraya yazmadığım zamanlarda çok güzel şarkılar da dinledim. Onlardan da bazılarını yazarım artık.

Şimdi işe dönme zamanı... Bakalım bir daha ne zaman yazabileceğim.