28 Haziran 2005 Salı

ay dönümü







dun 3 ayimiz tamamlandiiiiii. nazarbocugu takalim :D

yemek sozumu 1 sonraki ay tutucam ;))

27 Haziran 2005 Pazartesi

aile


Babam bana dargın.

Kendisine beyaz bayrak gönderdiğim iki iletime de henüz cevap vermedi. İnadım inat, kıçım iki kanat bir erkek evlat olarak iki şey yapabilirim; ya annemin telkinlerine ve barışmamız yolundaki ısrarlarına boyun eğip babaya telefon açarım, ya da beklerim ki baba iki cümle yazsın da iletişim kurma çabamı algıladığını belirtsin.

24 Haziran 2005 Cuma

Come Clean

Başlıktaki linke tıklayın.

Bir itiraf sitesi ne kadar yaratıcı olabilirmiş görün.

Takdir edin.

Sonra bu sitenin Method markalı çevreci ev ürünlerinin tanıtımı için tasarlanmış bir yan site olduğunu farkedin.

Hayran kalın.

Cyber Lions'da büyük ödülü Crispin Porter + Bogusky'nin bu web sitesiyle almasına ise hiç şaşırmayın.

22 Haziran 2005 Çarşamba

karaoke

Başlığa tıklayarak zevk içerisinde sabahınızı şenlendirebilirsiniz.

21 Haziran 2005 Salı

risk

Risk; anneni, babanı ve kız arkadaşını hayatında hiç gitmediğin hatta yerini bile bilmediğin bir lokantada akşam yemeğine götürmektir.

20 Haziran 2005 Pazartesi

sürprizler ve oğlak burcu erkeği

Bana bir sürpriz yapılmak istendiğinde işi önceden hissedersem veya bir şekilde aksaklık olur da sürpriz yapılamazsa tam bir oğlak olup kontrol edilemeyen durum karşısında son derece geriliyor ve panikliyorum.

Öte yandan sürpriz başarıyla sonuçlanır da ben arada hiçbir şey hissetmeyip sadece sonuçla karşılaşırsam da Balık olup çok keyif alıyorum bu işten.

19 Haziran 2005 Pazar

IKEA

Dun ma aile Ikea'ya gittik. Guzel seyler aldik eve. Trafikte biraz boguldum ama degdi dogrusu. Glora Jeans'e bile ugradik. Babam da Wildberry Wave'i begendi. Aksam da the Incredibles'i seyrettik yemekten sonra. Aygul'le sabah erken saatlere kadar maillesmeye devam ettik. Bu arada Selcuk'la da bir sure sohbet ettik.

Bugun babalar gunu. Hava yagmurlu, evdeyiz herhalde aksma kadar.

17 Haziran 2005 Cuma

Batman Başlıyor

madem axim yazmadi ben yaziyim :P batman'e gidiyoruzzzzzz, film kesin kotu cikicak (amerikan filmi nasilsa :P) ama bakalim axim sectigim sinema salonunu nasi bulucak :D






bu arada katie hanim kizimiz goya tom ile nisanlanmis :P ben yahoonun yalancisiyim :)


hiiiiiiiii kocaman 1 gundur sevgilimi gormedim, 22 civari bizde olucak sanirsam veee cok heyecan yaptim :D hoppidi hoppidi zaman gecsin artikkkkkkkk :)

16 Haziran 2005 Perşembe

Telve

Bunu da yazmassam olmayacak;

Ajansa Türk kahvesi makinesi alındı. Şımarık şımarık Türk kahvesi içip duruyoruz tüm ajans sabahtan beri!

Ben de ikinci kahvemi içiyorum şu anda. Mmmh, pek güzel kokuyor.

Annecimin aşkımla bana hediye ettiği fincanlarda aşkımın elcağızıyla yaptığı müthiş kahveyi içerken yaşadığım keyfe yaklaşmayı ummuyorum elbette... Aşkım eline sağlık tekrar! Söylemiştim değil mi?

anne ve baba

Bugün neler yaptım:
- Saçlarımı kestirdim, sakal tıraşı da oldum
- Ebru için internetten EFT yaptım, o da parayı elden verdi bana (25,00.-YTL)
- Anne ve babayı götürmek için Köşebaşı'na rezervasyon yaptırdım.
- Müşterilerimden bir tanesine kıl oldum. Kıl ötesi bir e-posta yazdım ama göndermedim daha
- İşe gelirken iPod'umda (mini) Selçuk'tan fi tarihinde -askere gitmeden önce- aldığım müziklerden seçmeler dinledim, Try Again gibi şeyler...

Alt Başlık:
Artık ben de Apple dünyasındayım. 15" Pbook'um geldi sonunda yanında diğer ufak tefek kardeşleriyle. Rüyada gibiyim...

Alt Başlık:
Aygül hasta oldu. Çok üzgünüm. Dün Hasan'ın doğumgününe gittik birlikte. Triplo (Hasan'ın Didem ve Genco'yla kurduğu iç mimarlık ofisi) gerçekten de güzel olmuş. Şık tasarlanmış ve döşenmiş. Çok azıcık kitsch bulduğum yerler olmadı değil ama. Sanki Genco ve Didem'in etkisi Hasan'dan daha çok olmuş. Ben ofisimi tamamen Hasan'ın ellerine teslim etmek isterdim.

umm umm mmmm

gunlerdir hayatimizda bisi olmuo goruosunuz bizde bisi yazmioruz saniorum :P aximmmmmmmmmm blogunu unuttunnnnn :) hatirlatma yapiim didim :PP

7 Haziran 2005 Salı

iş güç ve diğer şeyler

Dün toplantıdan dönüşümüz 17:50 civarlarıydı. Normal insanların mesailerinin bitim saatinde biz ajansa dönmüştük ki burayı okuyan eğer bir reklamcı olsaydı bu duruma hiç şaşırmayacaktı. Döndük ve ben posta kutumdaki 57 iletiyle cebelleşip günün ben yokken direktörüm sayesinde ilerlemiş işlerini bitirip, gerekli mesajlaşmaları yapıp, Padawan'ın yazdığı toplantı notuna bir göz atıp nihayet 20:30 gibi çıkabildim.

Aşkımın cephesinde işler daha kötüydü; tuş takımının üstüne eser miktarda gazlı içecek (şekerli ve şekersiz) dökmüştü ve tuş takımı çalışmadığından hiç bir iş yapamadığı gibi gideceği bir toplantı için de hazırlanması gereken süreyi dizüstünü eski haline döndürebilmek için uğraşarak geçirdiğinden iyice paniklemiş durumdaydı.

20:45 gibi evdeydim. Suratsız suratsız oturduk biraz. Sonra USB bir tuş takımını bağlasak nasıl olur diye düşündük ve hop! Trin'e atlayıp bir Teknosa bulduk ve gördüğümüz ilk USB tuş takımını (faresiyle birlikte) alarak eve döndük. Sonuç: başarılı... Böylece epey rahatladık ve sevindik.

Zor bir gündü.

Cuma günü Kristal Elma ödül töreni var. Bir aksilik olmazsa gideceğim.

6 Haziran 2005 Pazartesi

toplantı, toplantı, toplantı...

Acaip yoğun bir gün. Kimseyle (ajans içinden veya müşterilerimden biri) kavga etmedim neyseki henüz. Dünyanın en gereksiz toplantılarından birine çıkıyorum şimdi. Geldiğimde işler birikmiş ve zaman limitlerinin sonuna dayanılmış olacak sanıyorum. Bu arada Çarşamba gününe de bir gereksiz toplantı yapmak zorundayım. İki majör müşteriye aynı anda bakmak çok fantastik olacak gibi görünüyor. Yoda gibi kılıcımı çekip havada dönerek kafa uçurmak istiyorum bazen.

Bugün bir siteye üyelik başvurusu yaparken "karakteriniz" diye bir bölüme "mutlu" yazdım.

Günün şarkısı Alanis Morrisssetttte'ten Ironic olsun o zaman.

5 Haziran 2005 Pazar

Havalara taktım kafayı

Bu sabah evin içinde bir yaz kokusu vardı! Dışarısı epey rüzgarlı ama yine de evin içinde gerçekten de serin bir yaz günü havası var. Zaten bundan daha çok ısındığında salonumda gündüz oturmak çok zor olacak gibi geliyor sıcaktan dolayı.

Aşkımı bloga katılımcı olarak eklediğimizde kendisinin burayı resmen ele geçirip benim uyuyor olmamdan istifade ederek giriş üstüne giriş yapmasını bekliyor değildim! Yap aşkım istediğin gibi giriş! Süper şeyler olmuş hepsi!

Dün yorucu bir gündü. Sabah cime gittik. Sonra Kırıntı'da kahvaltı, sonra da solaryum. Ardından da geze toza eve döndük. Akşamüstü de Metrocity'ye gidip kozmetik alışverişi yaptık. Gloria Jean'se iki kez uğradığımız, ikincisinde iyice uzun oturduğumuz bir gün oldu. Şunu da öğrendik ki en iyi wildberry wave'i Nişantaşı'ndaki kahvecileri yapıyor.

Kreatif olma kiti!

axim sayfaya eklediklerimi gorunce kalp krizi gecirmez umarim :') ama bunu eklemezsem olmazdi. bu super linki kesinlikle paylasmam lazimdi...

playstation3

siteye cicek bocek ekleme konusunda henuz calismalara basliyamadim ama aximin blogunu mundar etme konusunda calismalarim devam ediyor :))

yalcin ile birlikte bir projemiz var, sanirim onu hayata gecirene kadar (insallah geciririz, isler vslerden dolayi zamanlama konusunda hep ileriye atiyoruz :'( napicaz bilemiyorum. azicik benim kendimi zorlayip o isin tasarimlarini cikarmam lazim... neysecim hazir axim uyurken ben konunun ozune geliyim...

arada oyuuuunnn oyuuun diye cildiran biri olarak linki gorunce azimin suyu akmadi desem yalan olur :) 1 an once ps3'e kavusma dilegi ile :)))

ps: konsolun joystick kismi bumeranga benzemis. kizip karsidakini kafasina atinca geri donsun mu die bole yapilmis pek emin olamadim :P

ps2: yapmam gereken isleri yapmadigim, ama su an yapasimda olmadigi halde nasil onlari cozumleyecegim dusundugum 1 haldeyim :( oncelikle bizim projemizin tasarimini cikarmak istiyorum, tasariminin cici olmasini istedigim icinde 1 turlu ne tarzina nede baska bisiyine karar veremiyorum. ciyaaaaakkkkk baski yaptim kendi kendime sabahin korunde... sabahin koru dedim de........

aximm saat 4:10, ikea konusunda emin miyizzzz? bu karda kista oraya gitmek, gelmek hem pazar gunu kalabalikta olur :PP sabah belkide spora bile gitmek istemeyiz dimiiiii, noluuurrr? klavyenin piti pitilari ile yalcina su an telepati yapiyorum... bakalim ise yariyor mu klavye telepatisi... gelismeler konusunda bilgilendirme yarin burda :P

aa bu arada paris hilton'un reklamini gormeyenler icin sole 1 gosterelim. araba mi hamburger mi yoxa baska bisi mi amaclio bu reklam henuz cozemedim :P

4 Haziran 2005 Cumartesi

3 Haziran 2005 Cuma

spor

Günlerdir spora gitmiyordum. Bu sabah gidip kardiyovasküler çalışmamı yaptım ve kendimi gayet iyi hissediyorum.

Bazen spordan sonra işe gelirken bir kahve alıp yolda içiyorum. Bugün yapmadım ama.

1 Haziran 2005 Çarşamba

bekle

Aygül'le tanışmamıza vesile olan işimle ilgili bir ödeme yapabilmek için ilgili kişinin bir akrabasının gelip gider pusulası adlı zımbırtıyı imzalamasını bekliyorum çıkmak için.

Akşam İrem ve Pınar'la buluşacağız. İrem çok ketumdur. Yoksa süper dedikodu çevirecektik ne güzel. Bir saat falan takılırım sanıyorum onlarla. Aygül'ü merak ediyorum çünkü. Şu anda daha iyi gibi gerçi.

Yapı Kredi'deki müşterilerim duymasın ama yarından tezi yok Toyota'ya da süpervizörlük yapacakmışım. Geçici bir durum olduğu söylendi. İş yoğunluğumu düşünürsek gayet sinir bozucu ama yine de otomotiv eğlenceli bir sektör diyer sırf, eskiden baktığım ve pek de sevmediğim bir müşteriye bakacak olmak heyecanlandırıyor beni. Bu arada geçenlerde bahsettiğim 'vadedilmiş' sakin yaz günleri bir hayale de dönüşebilir. Yine de altımda bir müşteri temsilcisi olacağı için içim azıcık rahat. Takım çalışmasına yatkın bir çocuk gibi görünüyor. Ayrıca bu müşteride önümüzdeki geçici dönemde bir üstümde olup benim rapor vereceğim kişi de grup direktörü /koordinatör gibi bir ünvana sahip olduğundan, bu sürede bir direktör gibi hareket edeceğimi de tahmin edebiliyorum. Yani şu ankinden daha çok ve büyük sorumluluk. Ekibime güveniyorum... Bunun daha çok stres getirmeyeceğine inanıyorum.

Aşkım öğlen mesaj atıp bana bir şey hatırlattı. Erken çıkabilirsem uğramam gereken bir yer. Bakalım uğrayabilecek miyim oraya.

yaz geldi mi gelmedi mi?

Bu kadar bunaltıcı bir hava olmasına rağmen niye hâlâ havalar ısınmıyor, güneş açmıyor anlamıyorum. Bir de blog girişlerime hep 'havadan sudan' bahsederek mi başlıyorum?

Takip ettiğim bloglarda gördüğüm ortak bir nokta:
Nelerden bahsedersek bahsedelim, bir süre sonra mutlaka şikayet duvarı gibi bir hal alıyor mecramız. Öğrenciler derslerinden yakınmayı, çalışanlar işlerinin çokluğundan zırlamayı tercih ediyor. Tam "çok işim var" diye bir şeyler yazacaktım, oradan aklıma geldi bunlar.

Sevgilimin sağlığı çok iyi değil. Dün çok endişelendim onun için. Çok büyük bir özen göstermek, onu olabilecek en huzurlu ve mutlu bir şekilde tutmak istiyorum. O hiçbir şeyi dert etmesin, kafası sapsakin olsun istiyorum.

Şrek 2'yi seyrettim. Güzeldi. İlk filmi sevmemiştim o kadar, bu daha komikti sanki.

Dağınık bir kafam. Heyecanlı bir bünyem var. Ablam bu geceyarısı Kanada'ya uçuyor.