2 Ekim 2006 Pazartesi

Toyota'nın efsane yöneticisi: Yoshio Ishizaka



Bugün onca işin arasında vakit bulup da Sabancı Center'a gidip Sabancı Üniversitesi MBA bölümünün davetlisi olarak Türkiye'ye gelen Yoshio Ishizaka'yı dinleme fırsatı bulmak inanılmazdı. Yoshi, Toyota Motor Corporation'ın (Amerikalılar ToMoCo diyorlar kısaca) eski başkan yardımcısı ve şu anda da şirket yönetim kuruluna baş danışmanlık yapıyor. İngilizce özgeçmişini buradan okuyabilirsiniz.

Toyota'nın Japonya dışındaki satışları ve Lexus markasının lansman projesi gibi bir çok önemli projeye imza atan Yoshi, Toyota'nın nasıl böyle güçlü bir hale geldiğini kısaca özetledi, kendi yöneticilik dönemindeki başarıları anlattı ve başarılı bir lider olmak için gerekli gördüğü 8 kuralını (Yoshi's 8 rules) anlattı.

Toyota'nın nasıl başarılı olduğu hakkında internette milyonlarca (Google'da "Toyota management" kelimelerini aratın ve kendiniz görün) makale bulabileceğiniz için Toyota Production System ya da Toyota Way gibi konulara bu yazıda girmeyeceğim. Toyota'nın en temel varoluş felsefelerinden Kaizen'e yani sürekli ilerlemeye de başka bir zaman değinirim. Bu yazının konusu, Yoshi'nin 8 kuralı.



1- Açık bir zihne sahip olun ve seyahat etmeyi sevin

1963'ten, emekli olduğu 2005'e kadar, arada Japonya'da görev aldığı bir kaç yıl dışında sürekli yurt dışında bulunan Bay Yoshi, gittiği her yerde insanlarla iletişim kurmanın ne kadar önemli olduğunu anlamış. Seyahat etme konusunda rahat olan bir yöneticinin iş gezilerinde bulunmasının da daha rahat olduğunu düşünüyor. O an orada, yani işin başında olmanın, işi yerinde takip etmenin yerini hiçbir şeyin tutamayacağını söylüyor.

2- İyi bir dinleyici olun

İyi yöneticiler konuşmaları kadar dinlemeleri ile de ön plana çıkarlar. Doğru kararları almadan önce konuyla ilgili her görüşü almak ve bu şekilde sonuca varmak iyi bir liderin yapması gereken şeydir. Yönettiğiniz organizasyonda her seviyedeki kişiler söylediklerinin dinlendiğini ve değerlendirildiğini anladıklarında size de daha çok saygı duyarlar.

3- Olumlu bir tutum benimseyin

Olumlu tutum, daha iyi performansa sebep olur, daha iyi performans da daha olumlu olmanızı sağlar. Bu zincirleme reaksiyonun tersi de aynı şekilde geçerlidir ve ondan kesinlikle kaçınılmalıdır: Olumsuz tutum ve onun sonucunda doğacak olan yetersiz performans. Yeni bir iş çevresine ya da kültüre girerken de olumlu olmanın faydalarını görürsünüz. İyi bir lider, her türlü zor koşulun aşılabileceğine önce kendisi ilanmalıdır ki, takımını da inandırabilsin.

4- Zihnen ve bedenen sağıklı olun

Bir yöneticinin zaman zaman zor kararlar alması ve yoğun baskılar altında doğru seçimleri yapabilmesi gerekir. Bunun tek yolu sağlıklı bir zihne yani "sağlam kafa"ya sahip olmaktan geçer. Özellikle hafta sonları çalışılmamalı ve kişisel zamanlar yaratılmalı ki, işimizde daha taze bir zihin ve fikirlerle çalışılabilsin. İşiniz asla hayatınız olmasın ama hayatınızın bir kısmını mutlaka işinize taşıyın. Dinlenme, beslenme ve eksersizlerinizi de ihmal etmeyin.

5- Hayatın bir öğrencisi olun

İyi bir yönetici kişisel gelişimin ve eğitimin tüm bir hayat boyunca devam ettiğini bilir. İş kitapları okumalısınız ve bulunduğunuz ülkelerin kültürleri ve tarihleri hakkında da bilgi edininiz. Ayrıca çalışma arkadaşlarınızla olan ilişkilarinizde de onlardan edinebildiğiniz her türlü katkıyı değerlendirmelisiniz.

6- Başkalarına saygı duyun

Başarılı bir lider bilir ki, insan iletişiminin başlangıç noktası saygıdır. Daima her seviyedeki insana saygı gösterin. Patronunuzu dinlemek ve ona saygı göstermek elbette ki önemlidir ama organizasyonunuzun ön saflarındaki kişilerin görüşlerini de hevesle ve yargılamadan dinleyin.

7- Tam bir takım oluşturun

İyi bir lider yalnız kendi başarısının değil, ekibindeki her bir kişinin gelişiminin de peşinde koşmalıdır. İyi günde de, kötü günde de birlikte çalıştığı ekibe bağlı olan lider, daima daha çok saygı görecektir.

8- Eğlenin

İyi bir lider eğlenmeyi bilmelidir. İnsanlar sevdikleri kişilerin peşinden gitmeye eğilimlilerdir ve eğlenmeyi bilen kişileri de daha çok severler. Hayat, işinize ölüm-kalım meselesi gibi yaklaşmak için çok kısadır.

Son olarak Yoshi'nin iş hayatıyla ve Toyota'nın mücadele ettiği şeyle ilgili şu idealini de aktarayım: en başarılı ve en saygı duyulan şirket olmak. Yani en çok satış yapan ve en yuksek karı elde eden şirket olmanın yanısıra, en çok saygı duyulan şirket de olmak. Çünkü, diyor Yoshi, başkalarının size zorla saygı duymasını sağlayamazsınız, bu içten gelen bir şeydir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder