Son günlerde olan şeylerin kronolojik olmayan özeti.
Fincan kocaman oldu. Enerjisinden bir şey kaybetmedi. Yetişkin kedi bedeninde bir bebek kedi hala.
Nil Avunduk'un kişisel gelişim seminerlerine katılıyorum vakit buldukça.
Olasılıksız adlı bir kitap okudum. Sürükleyici mi sürükleyiciydi. Üç günde biten aksiyon kitapları vardır ya, onun böyle hafiften bilimsel de olanı (teorik anlamda). Benim Turuncu Gün'ü hatırlayan varsa onda yaratmaya çalıştığım kurguya benzer bir kurgusu var.
B sınıfı ehliyetimi A2'yle taçlandırmak, yani motor ehliyeti almak için gerekli yazılı ve uygulamalı sınavları verdikten sonra nihayet Üsküdar Emniyet Müdürlüğü'ne gittik Sadi'yle fakat gerekli evraklarımız tam olmasına ve memur beye ehliyetimi vermeme rağmen nüfus cüzdanım yanımda olmadığı için başvurumu kayda almadılar. Bu arada 4 saatimiz gitti.
Aygül ufak bir kaza geçirdi ve çenesini yardı. Şimdi çok iyi ama korktuk biraz.
Sağlam bir detoks yaptık geçen hafta; sadece sebze suyu içerek gayet mutlu bir şekilde yaşanabileceğini öğrendim.
Cow Parade ineklerinin bazıları özensiz ve aceleyle tasarlanmış, yaptırılmış gibi duruyorlar.
Ortaköy House Cafe'ye gitmeyin, berbat bir servis var. Halbuki Teşvikiye House Cafe öyle mi? Hayır değil. Teşvikiye'ye gelin.
Aygül'e aldığım Lomo makineye el koydum. Hala pek doğru dürüst şeyler çekemiyorum ama bazı işler fena çıkmadı. Flickr'ımdan bakabilirsiniz.
Lomo da neymiş diyenler buradan Lomography'ye gidebilir. Ben şöyle tanımlıyorum; çektiğiniz fotoğrafları 70'lerde çekilmiş gibi gösteren analog makine.
Boss'la Ankara'ya gidip geldik, aman diyim! Bu Boss eski Boss değil. Çok fena olmuş. Bizim Ankara - Malatya yaptığımız Beydağı Turizm'in 90'lardaki hizmet anlayışı bile daha iyiydi. Uzak durmanızda yarar var.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder