

Bugün aşkımla İstanbul Modern'e gittik. Girişte iki yetişkin için bilet almak istememe rağmen müze mi sinema mı diye sordu görevli hanımlar. Ben de adıma bilet ayrılmış olması gerektiğini söyledim. Artık biletlerimizi ayarlayan müşteri temsilcisi arkadaşım Yasemin ne dediyse bizden giriş parası de, bilet parası da almadılar. Vaktimiz sınırlı olduğu için müzenin tamamını gezmeyi daha sonraki bir ziyarete bırakmak zorunda kalarak kalıcı sergi bölümünün bir kısmını ve şu an aktif olan Çekim Merkezi sergisinin de ufak bir kısmını gezdik. Müze Dükkanı'nda ve Loft'un işlettiği o inanılmaz manzaralı müze kafesinde birazcık vakit geçirmeyi ihmal etmedik.
Vaktimizin kısıtlı olmasının sebebi Corpse Bride'ı izleyecek olmamızdı. Tim Burton'un son stop motion masalı İstanbul Modern'de gösteriliyor sadece. Film çok güzeldi. Canlıların dünyasi ve ölülerin dünyası öylesine zıt bir şekilde tasarlanmış ve yansıtılmıştı ki, sanki ölüm hayatın asıl gerçek manasıymış gibi bir hisle ayrılıyor insan filmden. Alin Taşcıyan cümleleri için özür dilerim.
Bu arada müzedeki Çekim Merkezi sergisini tekrar ve sakince gezmek için mutlaka tekrar gideceğim Modern'e.