Yönetmen yardımcılığını ve görsel efektlerini dostumuz Cem'in yaptığı ve ilk 'meraklandırıcı tanıtım filmi' oldukça umut veren cin temalı Türk korku filmi Musallat'ı heyecanla bekliyoruz. Bu arada filmin internet sitesini de yine dostumuz Keremcan'ın ajansı Plan B yapıyormuş. Bugün bir önizleme fırsatım oldu siteyi ve hayran kaldım. Keremcan'dan rica ederek siteden biraz bahsetmek istedim.
Musallat cinli perili bir film olduğu için siteye girerken göreceğiniz ve duyacağınız şeylerin oldukça tedirgin edici olacağını tahmin etmeniz zor olmayacaktır. Site, filmin afişiyle paralel bir tasarımla hazırlanmış giriş sayfasından sonra oldukça başarılı efektlerin uygulandığı güzel ama korkutucu ve dinamik tasarımla açılıyor. Tasarım detaylarını paylasmayacağım ama çok zekice bulduğum bir kaç fikir gördüm ve özellikle de filmle bağlantı kurması açısından çok ilgimi çekti.
Musallat 180 kopyayla Türkiye'de gösterime girerken dünya sinemalarında da aynı anda gösterime giriyormuş 16 Kasım'da. Bu arada bir cinin tasvir edildiği ilk film olarak dünya sinema tarihinde önemli bir yeri olacakmış filmin.
Filmin internet sitesinin tasarımıyla birlikte içerik olarak da tıpkı film gibi Türkiye'de ilk olan bazı uygulamalara imza attığını gördüm ve heyecanlandım. Ana menüde filmin hikayesini, oyuncularını tanıtırken yapım bölümünde filmin konsept tasarımları ve storyboard'ları da bizlerle paylaşılıyor. Hem benim gibi meraklı sinemaseverler, hem de yönetmenliğe, yapımcılığa heves eden gençler için oldukça faydalı olacak bu bölümler.
www.musallat.com adresinde görülebilecek olan site henüz yayında değil ama siteye giderseniz meraklandırıcı tanıtım filmini izleyip korkulara gark olabilirsiniz.
Mevcut sitenin girişi de böyle:
Filmle ilgili bazı bilgiler (basın bülteninden):
• Yapımcılığını Mia Film/Banu Akdeniz’in, yapım ortaklığını Dada Film/Murat Toktamışoğlu’nun üstlendiği Musallat’ın yönetmeni Alper Mestçi.
• 2007 Temmuz ayında Almanya Berlin ve İstanbul Kasımpaşa, Nişantaşı, Beylerbeyi, Ataşehir ve Pirinççi Köy’de çekilen Musallat’ın montaj aşaması sürüyor.
• 16 Kasım 2007 tarihinde 180 kopyayla Türkiye’de vizyona girecek olan Musallat, aynı anda Dünya sinemalarında da gösterime girecek. Musallat,Türk ve Dünya sinemalarında bir cin’in tasvir edilerek Beyazperde’ye yansıtıldığı ilk film olma özelliğini de taşıyor. Musallat, “ilkleri buluşturan” film olarak da Türk Sinema tarihine geçecek. Yapımcı, yönetmen ve başrol oyuncularının ilk sinema filmi olan Musallat’ta, Türk Sineması’nda bugüne kadar hiç denenmemiş görsel efektler, makyaj efektleri ve teknik donanım kullanıldı.
• Makyaj efektlerine Dünyaca ünlü bir isim Ben Nye imza attı. Filmde kullanılan maket bebekler ve oyuncuların makyajları uzun süren çalışmalar sonucu özel olarak dizayn edildi… Yine büyük ilgi uyandıracak filmin görsel efektlerini ise filmin yönetmen yardımcılığını da üstlenen Cem Gül, hazırladı.
• Özgün televizyon projelerinin mimarı olarak tanınan Yönetmen Alper Mestçi de filmin montaj aşamasında bugüne kadar Türkiye’de hiç denenmemiş ses, montaj tekniklerini kullandı.
• Henüz çekim aşamasındayken büyük ses getiren, gerek basının gerekse sinemaseverlerin ilgi odağı olan Musallat’ın vizyona girişi merakla bekleniyor.
28 Ağustos 2007 Salı
20 Ağustos 2007 Pazartesi
Neler olmuş
Son günlerde olan şeylerin kronolojik olmayan özeti.
Fincan kocaman oldu. Enerjisinden bir şey kaybetmedi. Yetişkin kedi bedeninde bir bebek kedi hala.
Nil Avunduk'un kişisel gelişim seminerlerine katılıyorum vakit buldukça.
Olasılıksız adlı bir kitap okudum. Sürükleyici mi sürükleyiciydi. Üç günde biten aksiyon kitapları vardır ya, onun böyle hafiften bilimsel de olanı (teorik anlamda). Benim Turuncu Gün'ü hatırlayan varsa onda yaratmaya çalıştığım kurguya benzer bir kurgusu var.
B sınıfı ehliyetimi A2'yle taçlandırmak, yani motor ehliyeti almak için gerekli yazılı ve uygulamalı sınavları verdikten sonra nihayet Üsküdar Emniyet Müdürlüğü'ne gittik Sadi'yle fakat gerekli evraklarımız tam olmasına ve memur beye ehliyetimi vermeme rağmen nüfus cüzdanım yanımda olmadığı için başvurumu kayda almadılar. Bu arada 4 saatimiz gitti.
Aygül ufak bir kaza geçirdi ve çenesini yardı. Şimdi çok iyi ama korktuk biraz.
Sağlam bir detoks yaptık geçen hafta; sadece sebze suyu içerek gayet mutlu bir şekilde yaşanabileceğini öğrendim.
Cow Parade ineklerinin bazıları özensiz ve aceleyle tasarlanmış, yaptırılmış gibi duruyorlar.
Ortaköy House Cafe'ye gitmeyin, berbat bir servis var. Halbuki Teşvikiye House Cafe öyle mi? Hayır değil. Teşvikiye'ye gelin.
Aygül'e aldığım Lomo makineye el koydum. Hala pek doğru dürüst şeyler çekemiyorum ama bazı işler fena çıkmadı. Flickr'ımdan bakabilirsiniz.
Lomo da neymiş diyenler buradan Lomography'ye gidebilir. Ben şöyle tanımlıyorum; çektiğiniz fotoğrafları 70'lerde çekilmiş gibi gösteren analog makine.
Boss'la Ankara'ya gidip geldik, aman diyim! Bu Boss eski Boss değil. Çok fena olmuş. Bizim Ankara - Malatya yaptığımız Beydağı Turizm'in 90'lardaki hizmet anlayışı bile daha iyiydi. Uzak durmanızda yarar var.
Fincan kocaman oldu. Enerjisinden bir şey kaybetmedi. Yetişkin kedi bedeninde bir bebek kedi hala.
Nil Avunduk'un kişisel gelişim seminerlerine katılıyorum vakit buldukça.
Olasılıksız adlı bir kitap okudum. Sürükleyici mi sürükleyiciydi. Üç günde biten aksiyon kitapları vardır ya, onun böyle hafiften bilimsel de olanı (teorik anlamda). Benim Turuncu Gün'ü hatırlayan varsa onda yaratmaya çalıştığım kurguya benzer bir kurgusu var.
B sınıfı ehliyetimi A2'yle taçlandırmak, yani motor ehliyeti almak için gerekli yazılı ve uygulamalı sınavları verdikten sonra nihayet Üsküdar Emniyet Müdürlüğü'ne gittik Sadi'yle fakat gerekli evraklarımız tam olmasına ve memur beye ehliyetimi vermeme rağmen nüfus cüzdanım yanımda olmadığı için başvurumu kayda almadılar. Bu arada 4 saatimiz gitti.
Aygül ufak bir kaza geçirdi ve çenesini yardı. Şimdi çok iyi ama korktuk biraz.
Sağlam bir detoks yaptık geçen hafta; sadece sebze suyu içerek gayet mutlu bir şekilde yaşanabileceğini öğrendim.
Cow Parade ineklerinin bazıları özensiz ve aceleyle tasarlanmış, yaptırılmış gibi duruyorlar.
Ortaköy House Cafe'ye gitmeyin, berbat bir servis var. Halbuki Teşvikiye House Cafe öyle mi? Hayır değil. Teşvikiye'ye gelin.
Aygül'e aldığım Lomo makineye el koydum. Hala pek doğru dürüst şeyler çekemiyorum ama bazı işler fena çıkmadı. Flickr'ımdan bakabilirsiniz.
Lomo da neymiş diyenler buradan Lomography'ye gidebilir. Ben şöyle tanımlıyorum; çektiğiniz fotoğrafları 70'lerde çekilmiş gibi gösteren analog makine.
Boss'la Ankara'ya gidip geldik, aman diyim! Bu Boss eski Boss değil. Çok fena olmuş. Bizim Ankara - Malatya yaptığımız Beydağı Turizm'in 90'lardaki hizmet anlayışı bile daha iyiydi. Uzak durmanızda yarar var.
4 Ağustos 2007 Cumartesi
IMA'da İstanbul Sapphire'la "Best In Class" Ödülü Aldık!
Dreambox'ta ilk ayımı doldurdum. Bu arada Aygüller'in nefis işi İstanbul Sapphire harika bir ödülle taçlandırıldı: Interactive Media Awards'ta Best In Class ödülünü aldı! Organizasyona başvuru metnini yazan kişi olarak ben de kendime bir pay çıkarttım hemen bu ödülden. Ayağım uğurlu mu geldi Dreambox'a ne?
www.istanbulsapphire.com
www.istanbulsapphire.com
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)