29 Mayıs 2005 Pazar

serfor

İklim açısından bakıldığında garip bir gündü.

Alper'le ve daha sonra Ceren ve Hakan'la Coconot'ta otururken yağmur yağdı, ardından güneş açtı falan. Hakan bir adet birayı devirdi. Ceren'in ayyakkabısının filelerinin içerisinden içeriye doğru aktı bira. Hakan'la 4'er bira içtik sanırım. Sonra ben akşam yemeğinde 4 veya 5 adet de rakı götürdüm (duble denenlerden) fakat akabinde kendimi iyi hissettim mi? Hayır.

Şöyle bir komik muhabbet oldu garsonla aramda son kadeh sırasında:
"Bu kadar rakı yeterli mi efendim?"
"Hayır! Değil!"
"Ee, o zaman, tabii efendim, kem küm..."

Herifçioğlu şişenin dibini alıp götürmeyi mi planlıyordu neydi anlamadım...

Aygül bu gece Candan Erçetin'in konserine gitti. Sonra da Onur diye biriyle İndigo'ya gidecekti ama sonra vazgeçti.

Yarın İstanbul'a yolculuk var. Keşke yol bomboş olsa ve Trin hiç benzin harcamadan uçsa... (gelirken 180 YTL kadar harcadım benzine)

2 yorum:

  1. oh sonunda yağmur geldi straz'a...

    trilye'ciler sizi... çakırkeyif (altyazı: zilzurna sarhoş) halinle tepkini gözümde canlandırabiliyorum ehihihi

    daha doğrusu iki ihtimal var; ya gözlerini kocaman açarak şaşkın bir ses tonuyla "hayır?! değil?!" demişsindir, ya da son derece kendinden emin, kararlı bir biçimde, "hayır. değil." :D

    YanıtlaSil